Şimdi, tanrı çok genel bir kavram. Panteist bir tanrı sadist değildir. Deist bir tanrı sadist değildir. Bunu İslam özelinde incelersek imtihan falan var iyi hoş. Ama sınavda eşit koşullar yok. Bunu da göz önünde bulunduralım. Bir tanrı, kendisine iman etmeyenleri cehenneme gönderiyorsa ve sonsuz azap varsa işte bu tanrı sadisttir. Bencildir. "Zariyat 13, Vakıa 52, Vakıa 54, Gaşiye 6, İbrahim 16, Mümin 71, Rad 5, Hacc 19, Hacc 21, Muhammed 15, Tevbe 35, Nisa 56" gibi ayetleri inceleyince yarattığı insanların acı çekmesini isteyen bir tipe benziyor.
İslam tanrısının, Allah'ın psikolojik çözümlemesini yaparsak:
Acımasız Sadist: En korkutucu ve
zalim olanlarıdır. Bazıları
fiziksel saldırılarda bulunur,
bazılarıysa kurbanlarını süreli eleştirerek, dayatmacı bir öfkeyle, adice ve acımasızca azarlayarak yıldırır. İnsanlara acı çektirmek, yol açtıkları acının sonuçlarını gözlemlemek, kendi eylemleri üzerinde düşünmek onlara başka hiçbir kişiliğe vermediği kadar büyük haz verir
. Dehşet yaratmak, göz korkutmak için maksatlı şiddete başvurulabilir.
Dayatmacı Sadist: Toplumun sadist süperegosudur
; ceza yetkisini bir kere aldı mı kimse onu durduramaz. Askerdeki çavuşlar, bazı polisler, üniversite dekanları ve sert hakimler insanlar üzerinde söz sahibi olduklarına, onları cezalandırma hakkı taşıdıklarına inanırlar. Dayatmacı sadist; sadist ve kompulsif kişiliklerin bileşiminden oluşur.
Kalın ile yazdıklarım tanıdık geldi mi? Dünya geneline baktığınızda insanların çoğu inandıkları tanrıyı sevmek yerine aslında ondan korkmaktadırlar. Ve zamanla Stockholm sendromuna benzer bir durum oluşur. Dini nevrozların etkisiyle, kendini tanrısına teslim etmiş kişi aşırı korktuğu bu yüce varlığı zamanla sevmeye başlar ve bu psikolojik bir bağımlılığa dönüşür.
Eğer bir tanrı kendi elleriyle yarattığı kullarını kendine inanmadığı için yakmayı ve türlü işkencelerle onlara acı çektirmek istiyorsa, dünya üzerindeki günlük yaşantılara fitne sokuyorsa ve kullarını gereksiz yere kısıtlıyorsa; üstüne bir de yarattığı kadın ve erkeği birbirinden ayrı olarak değerlendiriyorsa bu kişiliğin ileri derecede sadist kişilik bozukluğu bulunuyordur ve acilen bir psikiyatra başvurması gerekir. İlaç tedavisi, uzun süren seanslar sonucunda tanrı bu sadizminden kurtulabilir.
Allah'da bulunduğunu düşündüğüm bir başka sorun da narsistik kişilik bozukluğu:
Aşırı kendini beğenmişlik
Aşırı kendini beğenmişlik, narsisizmin belirleyici özelliğidir. Kibir veya gösterişten daha fazlasıdır.
Ayrıca, ortalama ya da sıradan bir şey için fazla iyidirler. Yalnızca diğer yüksek statüdeki insanlar, yerler ve şeylerle anılmak isterler. Çünkü narsistler, herkesten daha iyi olduklarına inanırlar ve bu şekilde betimlenmeyi beklerler.
Genellikle başarıları ve becerileri hakkında abartırlar veya yalan söylerler. İş ya da ilişkileri hakkında konuştuklarında
, duyacağınız tek şey ne kadar iyi oldukları, ne kadar verici davrandıkları ve hayatlarındaki insanların, ona sahip oldukları için, ne kadar şanslı olduklarıdır. Onlar tartışmasız yıldız, diğerleri ise en iyi ihtimalle sıradandır.
Bütün dinlere göz gezdirdiğinizde tanrı sürekli kendine teşekkür ve övgü bekleyen, ibadete muhtaç bir kişiliktir. Bunu çok rahat görebilirsiniz.
Sürekli övgü ve hayranlık
Bir narsistin üstünlük duygusu, sürekli alkış ve iltifat almazsa yavaş yavaş hava kaybeden bir balon gibidir. Ara sıra iltifat yeterli değildir.
Narsistler,
egoları için sürekli onaylanmaya ihtiyaç duyarlar,
bu yüzden bu isteklerini yerine getiren insanlarla kendilerini çevrelerler. Bu ilişki(ler) tek taraflıdır ve hayranının
(hiçbir zaman karşılık görmeden) narsist için yapabileceği şeylerle sınırlıdır. Ve
eğer hayranının dikkatinde ve övgüsünde bir kesinti veya azalma olursa, narsist bunu bir ihanet olarak görür.
Tanrılar genelde kendilerine sürekli övgü beklerler, hayranlık beklerler. Kendine inanmayanları yakmak, diğer kullarını öldürtmek bu yazının örnekleridir. Kendilerine tapınanların övgüsünde bir eksiklik olduğu takdirde kulun değeri azalır, bunu kendine bir ihanet olarak görür.
Çok açıktır ki tanrıların çoğunda narsistik kişilik bozukluğuna rastlamak mümkündür.
Mutlak hak anlayışı
Narsistler, kendilerini özel görürler. Buna istinaden, olumlu bir muamele hak ettiklerini düşünürler.
Ne istiyorlarsa, almaları gerektiğine gerçekten inanırlar.
Ayrıca çevrelerindeki insanların, her isteğine otomatik olarak uyum sağlamasını beklerler. Eğer her ihtiyacını önceden tahmin edip karşılamazsanız, işe yaramaz olduğunuzu düşünürler ve bunun karşılığında size saldırgan, öfkeli veya soğuk davranırlar.
Sürekli aşağılama, küçümseme veya zulüm
Özellikle kendine güvenen ve popüler olan narsistler, bir eksikliği olan,
kendilerine hayran olmayan veya herhangi bir şekilde onlara meydan okuyan insanlarla karşılaştıklarında kendilerini tehdit altında hissederler. Hissettikleri tehdidi etkisiz hale getirmenin tek yolu ise bu insanları aşağılamak, hakaret, lakap takma, zorbalık ve/veya tehditle saldırmak olduğunu düşünürler.
Kalın yazdıklarım tanıdık geldi mi?
Bunların yanında:
- Sürekli tatmin veya onay arayışı vardır.
- Eleştiri veya onaylanmamaya karşı aşırı duyarlılığı yüksektir.
- Kişiliğinden gurur duyar, değişime karşı isteksizdir ve herhangi bir değişimi tehdit olarak algılar.
- Uygunsuz şekilde kışkırtıcı davranış veya görünüm sergiler.
- İlgi merkezi olma ihtiyacı vardır.
- Kişisel ahlaki ve etik kurallara sıkı sıkıya bağlıdır ve başkalarını anlamak için toleransları çok azdır.
- Kurallarına veya süreçlerine karşı çıkıldığında öfkelenip duygusal kargaşa yaşar.
- Karşılaştığı kötü davranışları asla affetmez, kin tutar.
- Tartışmalarda her zaman haklı olduğuna inanır.
- Sorumluluktan ve suçu üstlenmekten kaçınır, suçu şeytana atar.
- Sabit fikirli, inatçı ve katı bir yapısı vardır.
- Kızmaya, öfkelenmeye ve agresifleşmeye hazırdır.
- Ukaladır, kendine aşırı güvenir, herkesten üstün olduğuna inanır.
- Sürekli olarak "benim yolum doğru yol" veya "bu şekilde olmadıkça hiçbir şey doğru değil" diye düşünür.
Biraz uzun oldu fakat tek mesajda noktalamak istedim. Kısacası genele baktığımızda İbrahimi dinlerin tanrıları sadisttir ve narsisttir. Umarım açıklayıcı olabilmişimdir.
sorularlaislamiyet.com
