Goodbye Blue Sky
Platinum Sample
Yazıyı oluşturma sebebinden başlamak istiyorum. Bir arkadaşımın Kore Pop sever iki arkadaşı var ve müzik sohbetimiz sırasında dediklerimi bu iki Kore Pop sever arkadaşla paylaştı. Ben büyük bir yenilik getirmeyen orta bir grup olduklarını söyledim o arkadaşlardan biri bana aptal demeyi diğeri ise kişisel görüşüm olduğunu söyledi. Ben de anlaşma olarak onların Dark Side of the Moon dinlemesine karşılık istedikleri bir albümü dinleyeceğimi söyledim.
Seçimleri BTS'den Map of the Soul - 7 oldu.
Dinlerken Kullandığım Ekipmanlar:
Sennheiser CX80s, sesleri dengeli vermesiyle tanınır.
BlackBerry Bold 9790, ayaklı ses kartı gibi.
Adam olana çok bile.
Hikaye kısmı bittiğine göre artık başlayabiliriz.
Önden dikkatimi çeken bazı şarkıların özel incelemesini sonrasında ise genel görüşümü belirteceğim.
Persona: Beatleri hoş, solist daha iyi performans gösterebilirdi, sözcükler birbirine karışıyordu. Sample seçimleri güzel.
Boy with Luv: Şarkıyı Halsey toparlıyor. Onun dışında basit bir şarkı fakat idare eder.
Dionysus: Minik rapcore ve alternatif esintileri hoşuma gitti.
Interlude, Shadow: Vokal arkadaşlar asıl potansiyellerini bu şarkıda göstermiş. Akustik gitar detayı yakışmış.
Black Swan: Namını duyduğumu hatırlıyorum, eğer öyle en iyilerinden diye anılan bir eserse biraz fazla hypelanmıs.
ON: Daha kısa olsa, mesela 1dakika daha, çok daha güzel olurdu, maalesef sıktı.
Inner Child: Taylor Swift'i hatırladım nedensizce, Vokal on plandaki Pop eserler açısından güzel bir eser. Fazladan 30 saniyesi var.
Genel Eleştiri:
Seslere hayvan gibi efekt uygulanıyor. Saf insan sesi duymak neredeyse imkansız. En büyük eleştirim bu. Saf insan sesiyle eminim çok daha iyi olurdu.
İkinci büyük eleştirim ise grubun gereksiz hypelanması, öyle büyük bir değişim getirmiyorlar. Kötü demiyorum yanlış anlamayın, sadece o kadar büyük bir devrim değil.
Albüm gereğinden fazla uzun. Bir süre sonra aynı şeylerin tekrar etmesi insanı sıkıyor. Sagopa'nın 39 şarkılık Bir Pesimistin Gözyaşları'nı örnek vereceğim. Her şarkı ayrı bir konu, konu değişmese de bir çeşitlilik var. Anlattığı bir hikaye var ve bu sebeple sıkmıyor. Bu albümde ise şarkılar arası derin bağlar ya da belli bir konsept göremedim, maksimum 10 şarkılık olmalıydı bence.
Birkaç şarkı sıktığı için atladım, hepsinin başını dinledim ama bazı şarkılar gerçekten sıktı.
Çoğunlukla davul yerine davul makinesi tercih edilmesi türü sevenlerin hoşuna gidebilir fakat davul daha güzel kullanılabilirdi. Diyonysus gibi eserler çoğalabilirdi.
Arada giren rap esintileri güzel bir çeşitlilik katıyor.
Nakarat tekrarları fazla, daha az olabilirdi.
Vokallerlerin telaffuzları kötü, kendi dillerinde söylememeleri geçerli bir bahane olsa da telaffuzlar sıkıntı. Sesleri konusunda lafım yok tek mevzu telaffuzda. Aksanlı resmen. Kore dili ve İngilizce karışık söylenmesi de güzel bir detay mesela ama telaffuz yüzünden bazen hangi dilde söylediklerini anlayamıyorum .
Her şeyin elektronik olmaması güzel bir detay. Ender de olsa birkaç defa akustik gitar duydum aralarda.
Bir iki enstrüman solosu olsaydı hiç fena olmazdı, şarkılara yarım dakika daha katar, gereksiz uzunları telafi ederdi. Bir iki dandik de olsa gitar solosu, synthesizer solosu olabilirdi.
Sonlara doğru şarkılar birbirine benzemeye başlıyor gibime geldi, başlarda bir farklılık vardı sanki. Belki de sıkılmışımdır ama hissettim bunu. Şarkı atlamalarım da bu zamanlara denk gelmeye başladı.
SON GÖRÜŞLERİM
Şu anki müzik piyasasına göre üst seviye bir eser olsa da beklediğim performansta değil. Albüm genel olarak güzel ve pop seven herkesin bir şeyler bulacağına ve seveceğine inanıyorum.
Öyle fazla pop dinleyen biri olmadığım için o kadar sarmadı ama kötü değil yani, gereksiz linç yiyor. Dinlenebilir güzel bir eser.
Puanım 10 üzerinden 7.
Soru ve yorumlarınızı bekliyorum.
Seçimleri BTS'den Map of the Soul - 7 oldu.
Dinlerken Kullandığım Ekipmanlar:
Sennheiser CX80s, sesleri dengeli vermesiyle tanınır.
BlackBerry Bold 9790, ayaklı ses kartı gibi.
Adam olana çok bile.
Hikaye kısmı bittiğine göre artık başlayabiliriz.
Önden dikkatimi çeken bazı şarkıların özel incelemesini sonrasında ise genel görüşümü belirteceğim.
Persona: Beatleri hoş, solist daha iyi performans gösterebilirdi, sözcükler birbirine karışıyordu. Sample seçimleri güzel.
Boy with Luv: Şarkıyı Halsey toparlıyor. Onun dışında basit bir şarkı fakat idare eder.
Dionysus: Minik rapcore ve alternatif esintileri hoşuma gitti.
Interlude, Shadow: Vokal arkadaşlar asıl potansiyellerini bu şarkıda göstermiş. Akustik gitar detayı yakışmış.
Black Swan: Namını duyduğumu hatırlıyorum, eğer öyle en iyilerinden diye anılan bir eserse biraz fazla hypelanmıs.
ON: Daha kısa olsa, mesela 1dakika daha, çok daha güzel olurdu, maalesef sıktı.
Inner Child: Taylor Swift'i hatırladım nedensizce, Vokal on plandaki Pop eserler açısından güzel bir eser. Fazladan 30 saniyesi var.
Genel Eleştiri:
Seslere hayvan gibi efekt uygulanıyor. Saf insan sesi duymak neredeyse imkansız. En büyük eleştirim bu. Saf insan sesiyle eminim çok daha iyi olurdu.
İkinci büyük eleştirim ise grubun gereksiz hypelanması, öyle büyük bir değişim getirmiyorlar. Kötü demiyorum yanlış anlamayın, sadece o kadar büyük bir devrim değil.
Albüm gereğinden fazla uzun. Bir süre sonra aynı şeylerin tekrar etmesi insanı sıkıyor. Sagopa'nın 39 şarkılık Bir Pesimistin Gözyaşları'nı örnek vereceğim. Her şarkı ayrı bir konu, konu değişmese de bir çeşitlilik var. Anlattığı bir hikaye var ve bu sebeple sıkmıyor. Bu albümde ise şarkılar arası derin bağlar ya da belli bir konsept göremedim, maksimum 10 şarkılık olmalıydı bence.
Birkaç şarkı sıktığı için atladım, hepsinin başını dinledim ama bazı şarkılar gerçekten sıktı.
Çoğunlukla davul yerine davul makinesi tercih edilmesi türü sevenlerin hoşuna gidebilir fakat davul daha güzel kullanılabilirdi. Diyonysus gibi eserler çoğalabilirdi.
Arada giren rap esintileri güzel bir çeşitlilik katıyor.
Nakarat tekrarları fazla, daha az olabilirdi.
Vokallerlerin telaffuzları kötü, kendi dillerinde söylememeleri geçerli bir bahane olsa da telaffuzlar sıkıntı. Sesleri konusunda lafım yok tek mevzu telaffuzda. Aksanlı resmen. Kore dili ve İngilizce karışık söylenmesi de güzel bir detay mesela ama telaffuz yüzünden bazen hangi dilde söylediklerini anlayamıyorum .
Her şeyin elektronik olmaması güzel bir detay. Ender de olsa birkaç defa akustik gitar duydum aralarda.
Bir iki enstrüman solosu olsaydı hiç fena olmazdı, şarkılara yarım dakika daha katar, gereksiz uzunları telafi ederdi. Bir iki dandik de olsa gitar solosu, synthesizer solosu olabilirdi.
Sonlara doğru şarkılar birbirine benzemeye başlıyor gibime geldi, başlarda bir farklılık vardı sanki. Belki de sıkılmışımdır ama hissettim bunu. Şarkı atlamalarım da bu zamanlara denk gelmeye başladı.
SON GÖRÜŞLERİM
Şu anki müzik piyasasına göre üst seviye bir eser olsa da beklediğim performansta değil. Albüm genel olarak güzel ve pop seven herkesin bir şeyler bulacağına ve seveceğine inanıyorum.
Öyle fazla pop dinleyen biri olmadığım için o kadar sarmadı ama kötü değil yani, gereksiz linç yiyor. Dinlenebilir güzel bir eser.
Puanım 10 üzerinden 7.
Soru ve yorumlarınızı bekliyorum.