Amsterdam, Hollanda'da doğan Edward Lodewijk Van Halen, Jan ve Eugenia Van Halen'ın oğluydu. Jan Hollandalı bir caz piyanisti, klarnetçi ve saksofoncuydu.
Aile 1962'de ABD'ye taşındı. Kardeşler, altı yaşında başlayarak piyano çalmayı öğrendiler.
Van Halen'e asla müzik okuma eğitimi verilmedi. Eddie, bunun yerine Bach veya Mozart'ın resitallerini izleyip doğaçlama çalışması yapardı. 1964 ve 1967 yılları arasında Long Beach City College'da her yıl düzenlenen piyano yarışmasında birincilik kazandı. Ailesi, çocukların klasik piyanist olmasını istedi, ancak Van Halen rock müziğe yöneldi. The Beatles ve The Dave Clark Five gibi İngiliz gruplarından büyük ölçüde etkilendi.
Öncesinde gitarı Eddie'nin kardeşi Alex çalmaya başlamıştı, Eddie ise kendine bir bateri seti satın aldı. Fakat sonrasında kardeşinin baterideki yeteneğini gören Eddie davulu Alex'e verdi ve elektro gitar çalmayı öğrenmeye başladı. Eddie gününün 8-9 saatini gitar ile geçirirdi. Evde dolaşırken bile gitarda bişiler deneyerek dolaşırdı. Veya odasının kapısını kitleyip saatlerce gitarda pratik yapardı.
Eddie ve Alex, dördüncü sınıftayken Pasadena'daki Hamilton İlköğretim Okulu'nda öğle yemeğinde performans gösteren, kendilerine The Broken Combs adını veren diğer üç erkekle ilk gruplarını kurdular. Daha sonra bu performansı profesyonel bir müzisyen olma arzusunun anahtarı olacaktı.
Van Halen, 14 yaşına geldiğinde Eric Clapton'un Cream grubunda attığı soloları notası notasına çalabilir duruma gelmişti.
Eddie ve kardeşi Alex, 1972'de bir grup kurdu. İki yıl sonra, grup Van Halen adını aldı ve aynı zamanda Whiskey a Go Go gibi tanınmış kulüplerde çalarken Los Angeles müzik camiasının bilinen bir parçası oldu.
Eddie ve Alex kardeşlerin kurduğu bu grup iyi ilerliyordu, Warner Records ile anlaşma sağladılar.
1978'de piyasaya sürülen grubun Van Halen aslı ilk albümü, Billboard pop müzik listelerinde 19 numaraya kadar ulaştı ve rock müziğin ticari olarak en başarılı çıkışlarından biri oldu. Bir hard rock albümü olarak çok beğenildi. 1980'lerin başında, Van Halen zamanın en başarılı rock gruplarından biri haline gelmişti.
Aşırı yenetekli bir gitarist olan Eddie, rock dünyasında bir ikon haline gelmeye başladı.
Kendi grubu dışında başka projelerde de yer aldı ki bunların en başında Michael Jackson'ın Beat It şarkısı yer alıyor. Şarkının solosunu yazan Eddie o şarkı hakkında şöyle diyor bir röportajda:
"Şarkıyı dinledim ve hemen 'Bazı kısımları değiştirebilir miyim?' dedim. Mühendise döndüm ve 'Tamam, şu kısımda kesin, şu kısma gidin...'' Bir araya getirmesi belki 10 dakikasını aldı ve bunun üzerine iki solo doğaçlama yapmaya başladım. Michael içeri girdiğinde ikinci soloyu yeni bitiriyordum. Biliyorsunuz ki sanatçılar çılgın insanlardır. Hepimiz biraz tuhafız. Yaptığım şeye nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. Bu yüzden o dinlemeden önce onu uyardım. 'Bak şarkının ortasını değiştirdim' dedim. O an aklım ya korumalarına şarkısını parçaladığım için beni kovduracağı ya da şarkının yeni halinin hoşuna gideceği ikilemi ile doluydu. Ve o da şarkıyı dinledi ve bana döndü. 'Vay canına, sadece gelip solo yapmakla kalmayıp aynı zamanda şarkıyı önemseyip daha iyi hale getirme tutkusuna sahip olduğun için çok teşekkür ederim.' dedi.
Eddie çalışması için ödeme almayı reddetti.
Beat It parçasının bulundugu Jackson'ın Thriller albümü ironik bir şekilde listelerde bir numaraya yükseldi ve Van Halen'in o yılki göz bebeği olan 1984 albümünü iki numaraya attı. Van Halen'ın en çok ses getiren albümü 1984, bir yıl sonra beş kez Platinum kazandı. Çıkış single'ı olan Jump parçası grubun ilk ve tek bir numaralı pop hiti oldu ve onlara Grammy adaylığı kazandırdı.
Van Halen'ın "En İyi 100 Gitar Solosu" anketinde 2 numara seçilen 1978 tarihli enstrümantal solosu "Eruption"da gitarın boynunda hem sol hem de sağ ele kullanılan bi vuruş tekniğini sergiledi. Tapping dediğimiz bu tekniği popüler hale getirdi. Sanılanın aksine bu tekniği Van Halen icat etmemişti.
MusicRadar'a göre, 1970'lerde Genesis'in baş gitaristi Steve Hackett, Tapping'i icat etmekle ünlüdür ve Van Halen üzerinde bir etkisi olmuştur. Bunun hakkında soru sorulduğunda Hackett, "Eddie ve ben bunun hakkında hiç konuşmadık, ama evet, bana Tapping konusunda güven verdi... Eddie elbette iyi bir gitarist ve tekniğe adını veren o."
Van Halen çoğunlukla ikonikleşmiş kırmızı-siyah-beyaz renkli çizgi desenli Frankenstrat isimli gitarı kullanırdı. Bu gitarı kendisi yapmıştı.
"Frankie" olarak da bilinen Frankenstrat, Eddie Van Halen tarafından yapılmış bir gitardır. Adı, yakın zamanda ölen kişinin vücut parçalarını birleştirerek bir canavar yaratan kurgusal doktor Frankenstein'dan gelmektedir. Ünlü gitar markası Fender tarafından yapılan gitar, markanın bir elektro gitar modeli olan Stratocaster'ın biçiminde yapılmıştır.
Frankenstrat, Van Halen'ın klasik bir Gibson gitarının sesini, bir Fender Stratocaster'ın fiziksel özellikleri ve tremolo çubuğu ile birleştirme amacıyla yarattığı bir gitardı. Ayrıca bu gitar şu an günümüzde oldukça popüler olan Superstrat kasa gitar modellerinin temelini atmıştır.
Frankenstrat'ın bir kopyası, Washington DC'deki Smithsonian Enstitüsü'nün bir parçası olan Ulusal Amerikan Tarihi Müzesi'nde bulunmaktadır.
2019 yılında, 5 yıldır gırtlak kanseri olduğu ortaya çıktı. Baş ve boyun bölgesinde yaygın olarak bulunan kanser sebebi ile 6 Ekim 2020 günü ailesi tarafından öldüğü duyuruldu.
Eğer buraya kadar geldiyseniz şu efsanevi Eruption solosunu dinlemeden gitmek ciddi ayıp olur, işte o efsane.
