parallel
Platinum Sample
Bu konuda, size bu yaptığım değişimden bahsedeceğim. Benim gibi GNU dayatmasından kurtulup BSD'ye gelmek isteyen varsa her zaman beklerim... Bu konu onlara yol göstermek için diyebilirim.
1-) BSD'ye her zaman bir merakım vardı diyebilirim, bu yüzden açtım sanal makinemi ve dağıtımları test etmeye başladım. Kendime uygunu seçinceye kadar devam ettim, 2 günümü bu şekilde doldurdum ve benim için yorucu oldu. En sonunda seçimimi NetBSD ve OpenBSD'den yana kullandım. FreeBSD'yi de test ettim, proprietary'e izin veren bir dağıtımdı fakat bana pek uygun değildi. Felsefelerini hiç beğenmedim, RAM üzerine felsefe bi' tık garibime gitti. TTY'de 800MB RAM kullanıyordu... Ardından NetBSD ve OpenBSD denedim, aradığım ilk şey nVidia driver oldu tabii. Bu 2 dağıtımın proprietary software desteklemediğini öğrenince bu dünyaya atılmak için bazı şeylerden vazgeçmem gerektiğini öğrendim. İlk başta kabullenemedim ama sonra bu işletim sistemini öğrenmek istiyorsam bunu yapmam gerektiğini düşündüm. NetBSD ve OpenBSD arasından seçimimi OpenBSD'ye yönelik kullandım. Çünkü şahane projeleri var, oldukça kullanışlı ve kontrolü kullanıcıya bırakıyor. Abartmayacağım, hayatımda gördüğüm en iyi dağıtım. Linux & BSD diye ayırmayacağım, dağıtım kavramına sahip olan her oluşumda gördüğüm en iyi dağıtım.
OpenBSD'den çıkan projelerin birkaçını paylaşayım:
OpenSSH, OpenBGPD, rpki-client, OpenNTPD, OpenSMTPD, OpenIKED, mandoc, LibreSSL...
2-) OpenBSD güvenlik odaklı olduğu için proprietary yazılımlara izin verilmiyor. Bu bağlamda ilk vazgeçmem gereken şey ekran kartım oldu. Ve tahmin edeceğiniz şeyi yaptım, ekran kartımı kasadan çıkarttım, donanımdan vazgeçtim, APU'mu kullandım. OpenBSD, APU'mu ve işlemcimi oldukça rahat bir şekilde tanımladı ve sisteme hazırladı.
3-) Tabii ki eğlenceden de feragat etmem gerekti. Oyunlarımı bir kenara bıraktım. Minecraft hariç, çünkü kendisi burada bile çalışıyor... GeForce Now gibi sistemler kullanmayı planlıyorum fakat internetim ne kadar izin verecek, bilmiyorum.
4-) OpenBSD'de bulunan paketler beni ikileme düşürmüştü, community maintained bir repo var karşınızda. İlk başta tabii şöyle düşündüm: "Güvenlik odaklı bir dağıtımda depo gerçekten community maintained mi? Bu şaka olsa gerek." tabii bu dağıtımda kalmak istediğimden bu işi araştırmaya başladım. En sonunda ulaştığım bilgi şu oldu:
Paketler developerlar tarafından sunuluyor, gerekli patchler community ve developerlar tarafından yapılıyor, değişiklikler commit edilmek üzere developer onayından geçiyor, ve ana depoya commit ediliyor.
Bunu öğrendikten sonra içim rahatladı.
Ama paketleri hala kendi kontrolümde tutuyorum, ilk önce kuracağım paketlerin kaynak kodunu kontrol ediyorum. Eğer herhangi bir sorun yoksa kuruluma başlıyorum.
5-) BSD kernel, BSD coreutils, BSD.rc'yi öğrenmeye çalışıyorum. Önümdeki süreç oldukça uzun gibi...
Bunlar yaklaşık 5-7 gün içerisinde olan değişiklikler, ve inanın ki bu günlerde o kadar çok yoruldum ki, anlatamam. Fakat bana sorarsanız değdi mi, kesinlikle değdi.
Dediğim gibi, bundan sonra BSD kullanıyorum ve öğrenmeye çalışacağım, GNU/Linux kategorisindeki yardımlarımı esirgemeyeceğimi de belirtmek isterim.
Backup olarak her zaman yedek bir IS tutmanızı öneririm, öğrenirken bozmayı da göze alabiliyorsunuz. Ben backup olarak Alpine kurdum.
Benim gibi BSD'ye atılmak isteyen varsa her zaman beklerim... Umarım bu konu o kişilere yol gösterici olur.
1-) BSD'ye her zaman bir merakım vardı diyebilirim, bu yüzden açtım sanal makinemi ve dağıtımları test etmeye başladım. Kendime uygunu seçinceye kadar devam ettim, 2 günümü bu şekilde doldurdum ve benim için yorucu oldu. En sonunda seçimimi NetBSD ve OpenBSD'den yana kullandım. FreeBSD'yi de test ettim, proprietary'e izin veren bir dağıtımdı fakat bana pek uygun değildi. Felsefelerini hiç beğenmedim, RAM üzerine felsefe bi' tık garibime gitti. TTY'de 800MB RAM kullanıyordu... Ardından NetBSD ve OpenBSD denedim, aradığım ilk şey nVidia driver oldu tabii. Bu 2 dağıtımın proprietary software desteklemediğini öğrenince bu dünyaya atılmak için bazı şeylerden vazgeçmem gerektiğini öğrendim. İlk başta kabullenemedim ama sonra bu işletim sistemini öğrenmek istiyorsam bunu yapmam gerektiğini düşündüm. NetBSD ve OpenBSD arasından seçimimi OpenBSD'ye yönelik kullandım. Çünkü şahane projeleri var, oldukça kullanışlı ve kontrolü kullanıcıya bırakıyor. Abartmayacağım, hayatımda gördüğüm en iyi dağıtım. Linux & BSD diye ayırmayacağım, dağıtım kavramına sahip olan her oluşumda gördüğüm en iyi dağıtım.
OpenBSD'den çıkan projelerin birkaçını paylaşayım:
OpenSSH, OpenBGPD, rpki-client, OpenNTPD, OpenSMTPD, OpenIKED, mandoc, LibreSSL...
2-) OpenBSD güvenlik odaklı olduğu için proprietary yazılımlara izin verilmiyor. Bu bağlamda ilk vazgeçmem gereken şey ekran kartım oldu. Ve tahmin edeceğiniz şeyi yaptım, ekran kartımı kasadan çıkarttım, donanımdan vazgeçtim, APU'mu kullandım. OpenBSD, APU'mu ve işlemcimi oldukça rahat bir şekilde tanımladı ve sisteme hazırladı.
3-) Tabii ki eğlenceden de feragat etmem gerekti. Oyunlarımı bir kenara bıraktım. Minecraft hariç, çünkü kendisi burada bile çalışıyor... GeForce Now gibi sistemler kullanmayı planlıyorum fakat internetim ne kadar izin verecek, bilmiyorum.
4-) OpenBSD'de bulunan paketler beni ikileme düşürmüştü, community maintained bir repo var karşınızda. İlk başta tabii şöyle düşündüm: "Güvenlik odaklı bir dağıtımda depo gerçekten community maintained mi? Bu şaka olsa gerek." tabii bu dağıtımda kalmak istediğimden bu işi araştırmaya başladım. En sonunda ulaştığım bilgi şu oldu:
Paketler developerlar tarafından sunuluyor, gerekli patchler community ve developerlar tarafından yapılıyor, değişiklikler commit edilmek üzere developer onayından geçiyor, ve ana depoya commit ediliyor.
Bunu öğrendikten sonra içim rahatladı.
Ama paketleri hala kendi kontrolümde tutuyorum, ilk önce kuracağım paketlerin kaynak kodunu kontrol ediyorum. Eğer herhangi bir sorun yoksa kuruluma başlıyorum.
5-) BSD kernel, BSD coreutils, BSD.rc'yi öğrenmeye çalışıyorum. Önümdeki süreç oldukça uzun gibi...
Bunlar yaklaşık 5-7 gün içerisinde olan değişiklikler, ve inanın ki bu günlerde o kadar çok yoruldum ki, anlatamam. Fakat bana sorarsanız değdi mi, kesinlikle değdi.
Dediğim gibi, bundan sonra BSD kullanıyorum ve öğrenmeye çalışacağım, GNU/Linux kategorisindeki yardımlarımı esirgemeyeceğimi de belirtmek isterim.
Backup olarak her zaman yedek bir IS tutmanızı öneririm, öğrenirken bozmayı da göze alabiliyorsunuz. Ben backup olarak Alpine kurdum.
Benim gibi BSD'ye atılmak isteyen varsa her zaman beklerim... Umarım bu konu o kişilere yol gösterici olur.
Son düzenleme: